Bu Blogda Ara

28 Şubat 2012 Salı

‎''Siz siz olun, hiçbir şey için “SON” demeyin.
Neyin gerçekten “SON” olduğunu bilemezsiniz.
Hayat bazen, sonuncuyu çoktan yaşatmıştır size, esaslı bir finali bile çok görür. Bazense “Bir daha olmaz” zannettiğiniz şeyi, ummadık anda karşınıza çıkarıverir.
En iyisi, her şarkıya son kez dinler gibi kulak vermek, her baharı bir dahakini göremeyecekmiş gibi içine çekmek; her dostla, ana babayla son buluşmaymış gibi sımsıcak kucaklaşabilmek; her AŞKI en sonuncuymuş gibi doyasıya yaşayabilmektir...''

Can Dündar





Sevgi, onun temel koşulu egoyu bırakmak olduğu için çok büyük bir cesarete ihtiyaç duyar Ve insan egosundan vazgeçmekten çok korkar. Bu neredeyse intihar etmek gibi görünür. Bu böyle gözükür çünkü biz egodan başka bir şey bilmiyoruz.
Ego yegane kimliğimiz haline gelmiştir ve ondan vazgeçmek kesinlikle bireyselliğinden geçiyorsun anlamı taşır. Bu doğru değildir, aslında gerçek olan tam tersidir. Egonu bırakmazsan kendi gerçek bireyselliğini bilemezsin. Ego bir kandırmacadır ;sahte, yanlış uydurulmuş bir şeydir. O bırakıldığı an, sadece o zaman gerçeği görebilirsin. Aksi takdirde gerçek olmayan gerçeği gizler.
Sevgi, egoyu bırakmayı gerektirir. Böylelikle sevgi, ilahi olana açılan bir kapıya dönüşür.
İnsanlar sevgi özlemi çekiyor ama aynı zamanda egolarına yapışıyorlar. Bu yüzden sevgi asla bir gerçeklik halini alamıyor… Onlar sevgi şerbetinin tadına bakmadan göçüp giderler. Ve sevgiyi yaşamadığın sürece hayatı da yaşamamışındır. Hayatın anlamını kaçırmış olursun…

-OSHO-



































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder