Bu Blogda Ara

29 Temmuz 2013 Pazartesi







Hz. Aişe (r.a.) buyurdular ki; "O'nunla başbaşa yemek yerken Efendimiz (s.a.v.) kendi eliyle ağızıma lokma tutardı. Ben bardağın neresinden su içersem O'da oradan içerdi...

"Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek.. Nede pahalı bir pırlanta demek...
Sevgi; bir bardağın kenarında, aynı noktada iki dudak izi. Bir lokmada iki mutlu insan demek...

17 Temmuz 2013 Çarşamba





Bir insanın önce sesini, sonra yüzünü, en son giysisini unutursunuz. Kokusunu ise aradan ne kadar süre geçerse geçsin unutmazsınız.









Sana öyle sözler sarf ederim ki 
gözlerimden akan her damla yaş için pişman olursun ...
Sana öyle zamanlar anlatırım ki 
değerini bilmediğin anları hatırlar , özlemiyle tutuşursun ...
Sana öyle gerçek olurum ki 
hayatın boyunca keşkelere mahkum olursun ... 
Ama !!
......Sana KIYAMADIĞIM için öyle bir susarım ki 
her susuşumda bin defa kahrolursun...















Ben çok iyi bir sihirbazım
" iyi ki varsın " dediğim herkesi
kaybedebiliyorum !!!







Sen benim hüzün yanımsın... Güneşin vurmadığı gölgede kalan yanım. Kimselerin bilmediği kendime sakladığım. En çok ayazda kalmış olup da rüzgara savuramadığım, alıp alıp defalarca sineme sardığım yanımsın. En çok kanayan yarama sarmaya çalıştığımsın. Sardıkça kanayan kanadıkça sardığımsın… 

Sen benim hüzün yanımsın.. Her doğan günle bir kez daha ümidimi yıkan tarafımsın. “Olmadı olmayacak” dedirten hain düşmanımsın. “Ah çıksa gelse şimdi…” diyecek kadar kendimi kaptırdığım saflığımsın. “Çıksa ve gelse, alsa ve götürse…” diye çırpan kanadımsın. Ve her defasında kendime kırk kez söyleyip kırk kez yanıldığımsın. 

Sen benim hüzün yanımsın.. Söküp atamadığım umut çiçeklerini gömdüğüm toprağımsın. Bahar gelir yeşerir diye yağmur, çamur, kar kış demeden suladığımsın. Olur da bir gün açarsın diye beklediğim sevdamsın. Sevda çiçekleri açar mı bilinmez ama umuduna umudumu bağladığımsın.

Sen benim hüzün yanımsın... Dar vakitte bulup tez zamandaki kaybımsın. “Ne olur kal benimle” dedirtecek kadar yalvardığımsın. “Sensiz hayatı istemiyorum” diyecek kadar uçurumdan kendimi attığımsın. Geceyle gündüzümü, yanlışla doğrumu karıştıran tarafımsın. Sahi sen benim soldan soldan vuran yanımsın.

Sen benim hüzün yanımsın.. Sensizken anlamını yitirdiğim hayatımsın. Bütün kelimelerime yüklediğim anlamsın. “Sen” diye başlayıp da bitiremediğim üç noktamsın. “Sen, sen ille de sen” diye durup durup nefes aldığımsın. “Sen varsan ben varım” dedirtecek kadar kendimi hiçe saydığımsın. Kaderi kaderime yazılsın diye her gün Yaratıcıya yalvardığımsın. Aklımda, yüreğimde ve duamda olansın.

Sen benim hüzün yanımsın.. Bakışına hasret kaldığım, sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazsımsın. Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam, hayalim en çok da ağlayan, en çok da ağlatan yanımsın…
Sen tarifi imkansız aşkımsın. Cansın… Candasın… Canımdan öte canımsın..!!



ALINTI






GİTMEM DİYENLERE SESLENİYORUM;
"HERKES GİDER BİRGÜN, YA ÖLEREK YA DA ÖLDÜREREK"
AMA MUTLAKA GİDER ..!





Sevdiklerin seni terkedip giderken, cepleri senin uykularınla doludur...











Insanoğlu acayip bir yaratık....

Ilginç dir ama hepimizde eş bir alışkanlık var. hangi burçdan olursan ol, din, dil renk, cinsiyet hiç fark etmez. hepimiz de var bu: alışkanlık!

Bir şeyin veya bir kişinin varlığına alışırız. önce hiç önemsemediğimiz. Yokluğu bizi hiç ırgalamayan sonrasında varlığına alıştığımız.
örneğin, kafeste beslediğiniz bir kuş. gün be gün onun varlığına alışırsın. Eve ilk geldiğinde gözün kafese gider. Birgün onu ölmüş vaziyette bulduğunuzda üzülürsünüz. Çünkü seviyorum sandığınız çoğu şey aslında safi alışkanlıktır.
Yada bir vazo yada çerçeve... Evinizin bir köşesine koyduğunuz bir dekorasyon. Her toz aldığınızda onu yerinden kaldırıp aynı yerine koyduğunuz. ve sonrasında kırıldığında tam oracıkta bir boşluk bırakan.
Yada hiç tanımadığınız bir insan. Birden her gün onunla karşılaşır onunla iki sohbet ettiğinizde.... ve birgün görmediğinizde onun yokluğunu his edersin. Özlemek yada alışmak. hem çok aynı hem çok ayrı...

alışkanlık sayesinde yukarıda saydığım herşeyin yokluğuna da alışırız.
daha evvelden "onsuz asla" dediğimiz her şeyin, varoluşuna alıştığımız gibi, yokluğuna da alışırız.

Hiçkimse ve hiçbirşey vazgeçilmez değildir!

Ben alıştığım her şeyi seve seve siktir ediyorum artık :)