Yer yerinden oynarda, Yar yürekten oynamaz! Onun içinde zaten "ağzına sıcsamda, yine benimdir" düşüncesine sahiptir erkek milleti.
Bu Blogda Ara
25 Eylül 2012 Salı
uzuuuun ama okumaya değer.... içimden geldi beeeee
Bir sevgilim olsun istiyorum; ama sadece sevgilim olmasın. Yeri geldiğinde abi diyebileyim ona, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde oğlum, yeri geldiğinde en yakın arkadaşım.
Sadece baş başa değil, arkadaşlarımızla buluştuğumuzda biraz geçtikten sonra beni o ortamdan kaçırmak istesin mesela, kaçamak bakışlar atsın, konuşurken gözlerimin içine kaysın gözleri, bana takılsın ortamda sinir etsin deli etsin. Sonra yanıma gelip tek kolu atsın omuzuma, çeksin kendine ''şaka yaptım kız'' desin gözlerinin içi gülerek. Sonra sadece bir yerde oturup, bir şeyler içmeyelim, sadece sinemaya gitmeyelim. Kartopu oynayalım parmaklarımız soğuktan uyuşana kadar, kahkaha atalım yağan karların altında, yağmurda yürüyelim, koşalım. Yağmurda kovalasın beni. Sonra bıkana kadar öpsün, nefes aldırmadan. İç çamaşırlarımıza kadar ıslanalım. Maçlarına gideyim, izleyeyim onu. Beni gördükçe hızlansın. Attığı golleri bana yollasın. Öpücük atsın sahanın ortasından. Hep değil, şımartsın arada bir arkadaşlarımızın yanında. Ben ağlayınca dursun dünya onun için. Ellerim titreyerek ''kötüyüm'' diye mesaj attığımda sadece ''noldu?'' demesin, normal biri gibi. Arasın, dinlesin. Yanında ağladığımda susturmasın, ağlayıp rahatlamamı sağlasın. Onunlayken dursun zaman. Bana adam gibi tavla oynamayı öğretsin. Oynayalım, muhtemelen bana fark atar her defasında, sırf üzülmeyeyim diye bana yardım etsin.
Bir şeye üzüldüğümde ona anlayışla davranıp küçümsemesin.
O üzüntüyü yok etmek için elinden geleni yapsın, sadece mutlu etmek için "deydi bee" diye geçirsin içinden. Asla banane yahu, kendi takıntın demesin.
Utanma, çekinme olmasın. ''Yoruldum'' dediğimde hop diye kucağına alsın sokağın ortasında. ''Bırak biri görecek'' dediğimde gülüp ''Görmeeeez'' desin. Sonra zorla iniyim kucağından. Yine gülsün o sıcacık gülüşüyle ısıtsın içimi. Sonra öğlen uyuyalım aynı yatakta o düz yatsın, ben sarılayım ona. Baksın, gülsün yine hayaller kuralım. Sonra sırf bir erkekle konuştum diye bağırsın saatlerce telefonda. Onu kızdırdığımda kolumdan tutup gidiyoruz diyebilsin. Sahiplensin, benimsesin beni. Ayrı olan bir şey olmasın hayatımızda, ayrı ayrı 2 vücut ama tek bir ruh olalım. O telefonunu çantamda unutsun. Tüm gün bende kalsın, ona öyle güveneyim ki bir kere açıp bakmak gelmesin içimden. Hayatındaki diğer kızlardan ayrı olduğumu hissettirsin bana.
Ona yaklaşan bir kıza ''benim güzel bir sevgilim var ve ben ona aşığım'' diyebilsin. Ben varken kimseye ihtiyaç duyamasın. E böyle olunca trip, kapris, küsmeler azalsın ve benden sıkılmasın hiçbir zaman. Her zaman sadık kalsın. Birbirimize yalan söylemeyeceğimize söz verelim. Sonra evlilik hayalleri kuralım. Nikah masasında ''eveeet'' diye haykıralım. Sonra bir gün bir açıyım gözlerimi, yıllardır hayal ettiğimiz ev, eşyalar.. O uyuyor, ben düşünüyorum. Açsın gözlerini baksın bana. Gözlerimi gözlerine dikip ''Bak yıllardır hayalini kurduğumuz evdeyiz ve o anlardan birini yaşıyoruz'' diyip öpmekle öpmemek arası değdireyim dudaklarımı. Evlenen ve orta yaş grubuna girmiş 2 evli çift gibi olmayalım hiçbir zaman. Hep çocuk kalalım. Her sabah işe giderken mutlaka öpsün beni. Ben uyansam da uyanmamış gibi yapıyım, gözlerim kapalı gülümseyeyim. O giyinirken bakıyım, döndüğünde kapatayım gözlerimi. Anlasın gelip gıdıklasın beni. Sonra yolcu edeyim her sabah onu.
Ona yemekler yapıyım. Her defasında beğenmese bile ''çok güzel olmuş hayatım'' diyebilsin.
Evin içinde kovalasın beni. Banyodan saatlerce çıkmasın, ben de ona kızıyım: oleeeem hadi geel diye.
Sürdüğüm kremlere, yaptığım maskelere, aldığım kıyafetlere laf edip dursun. Ben sadece gülüp geçeyim. Evimizi boyayalım beraber. Birbirimize sıçratalım boyaları. Kavga ederken bile yükselmesin ses tonları, hayatım diyerek kavga edelim. Sonra, bir gün aramıza girebilecek tek şey; elleri, ayakları, minicik bir kız çocuğu olsun. Biz babamızı bekleyelim her gün. Baba işten dönsün kahkahalar atsın, bizim minik babayı görünce, sonra erkek çocuk diye tuttursun. Bir tanede yakışıklı oğlumuz olsun. Biz kızımla cipsleri koyarken, oğlumla babası maç izlesin, önlerinden geçtiğimde bize kızsın. Sonra çocuklarımız büyüsün, gitsinler.. Biz yine ''biz'' olarak kalalım.. Yaşlanalım, unutalım her şeyi. Ama hiç olduğumuzu asla, birbirimizi asla.. Nasıl evliliğin 1. yılında el eleysek 41. yılında da el ele olalım. Sonra birimizden biri vefat etsin, diğeri de ardından.. Anlatmak istediğim ölüm bile ayıramasın bizi. ♥
Sürdüğüm kremlere, yaptığım maskelere, aldığım kıyafetlere laf edip dursun. Ben sadece gülüp geçeyim. Evimizi boyayalım beraber. Birbirimize sıçratalım boyaları. Kavga ederken bile yükselmesin ses tonları, hayatım diyerek kavga edelim. Sonra, bir gün aramıza girebilecek tek şey; elleri, ayakları, minicik bir kız çocuğu olsun. Biz babamızı bekleyelim her gün. Baba işten dönsün kahkahalar atsın, bizim minik babayı görünce, sonra erkek çocuk diye tuttursun. Bir tanede yakışıklı oğlumuz olsun. Biz kızımla cipsleri koyarken, oğlumla babası maç izlesin, önlerinden geçtiğimde bize kızsın. Sonra çocuklarımız büyüsün, gitsinler.. Biz yine ''biz'' olarak kalalım.. Yaşlanalım, unutalım her şeyi. Ama hiç olduğumuzu asla, birbirimizi asla.. Nasıl evliliğin 1. yılında el eleysek 41. yılında da el ele olalım. Sonra birimizden biri vefat etsin, diğeri de ardından.. Anlatmak istediğim ölüm bile ayıramasın bizi. ♥
Tek başıma bir çok şey yapabilirim, ayaklarım kopana kadar gezebilirim, gözlerim bozulana kadar kitap okuyabilirim, sahiller boyu yürüyebilirim, batana kadar alışveriş yapabilirim, kulak zarım patlayana kadar müzik dinleyebilirim, kendimi kaybedene kadar içip deli gibi dans edebilirim, sonrasında günlerce uyuyabilirim, kahvaltılarımı kendim hazırlayabilirim, akşam yemeklerimi de öyle, çeşit çeşit tatlılar yapıp bayılana kadar çikolata yiyebilirim. Ama biliyor musun? Bu kadar şey ve dahası; senin karşıma geçip konuşmadan, sadece oturmanla bile bir tutulamaz.
24 Eylül 2012 Pazartesi
just deneyin derim... en az 5 tanesini hemen bugün!
30 TAVSİYE
1) Ağaç dikin, yabani otları yolun, bırakın elleriniz toprakla buluşsun.
2) Gülmek için, size eşlik edecek birilerinin olmasını beklemeyin.
3) Bahçenizde, balkonunuzun uygun bir köşesinde domates, biber, maydanoz yetiştirin. Az bile olsa tohumunu elinizle ektiğiniz bir sebzeyi yemek çok tatlı gelecektir.
4) Sabredin, istediklerinizin gerçekleşmesi için belirlenmiş doğru bir zamanı vardır.
5) Bir şeyler üretin. Resim yapın, yazı yazın, atkı ya da kazak örün.
6) Yavaşlayın ve anın keyfini çıkartın.
7) Uzun zamandır kin beslediğiniz birisini affedin.
8) Bir çocuğu veya bebeği sevin. Onlardan pozitif bir enerjinin size geçtiğini görecektir.
9) Çocukları üzecek ve incitecek bir şey yapmaktan sakının.
10) Çocukluğunuzda okuduğunuz masal kitapları sakladığınız yerden çıkarın ve tekrar okuyun.
11) Bir işi bitirmek için kendinize yeterli süre tanıyın.
12) Başarılarınızı ve başarısızlıklarınızı şansa bağlamayın.
13) Bir hayvanı sevin ya da yapabiliyorsanız ona sarılın.
14) Gün doğumu ve gün batımının ihtişamını hissedin.
15) Geçmişin geride kaldığını ve geleceğin belki de hiç gelmeyeceğini hatırlayın.
16) Kusurlu yanlarınızı sevmek zorunda değilsiniz ama en azından onları kabul edebilirsiniz.
17) Karıncaların evlerini inşa edişlerini ve kendi ağırlılarının 10 katı yiyecek taşıyışlarını izleyin.
18) Ara sıra içinizdeki çocuğun yaramazlık yapmasına izin verin.
19) Başarı bir süreçtir, bir varış noktası değildir. Bunu hep hatırlayın.
20) Evinizde çiçek besleyin.
21) Cebinizde veya çantanızda şeker taşıyın. Arkadaşlarınıza veya karşılaştığınız çocuklara bunlardan verebilirsiniz.
22) İşlerinizi ertelemeyin. Böylece geriye dönüp hataları düzeltmek için yeterli zamanınız olur.
23) Uzun zamandır aramadığınız bir arkadaşınız varsa hemen şimdi onu arayın.
24) Uzun zamandır rafta okunmayı bekleyen kitabınızı alın ve okumaya başlayın.
25) Ara sıra nostaljik takılın. Çocuk parkına gidip salıncağa binin, elma şekeri veya pamuk şekeri yiyin. İp atlayın, ya da misket oynayın.
26) Yeni bir dil öğrenin.
27) Rutinlerinizin dışında çıkın. Her zaman kullandığınız yoldan farklı bir yol keşfedin, mobilyalarınızın yerini değiştirir. Farklı bir yerden alış-veriş yapın. Yani bir şeyi farklı yapın.
28) Birisine yardım elini uzatın.
29) Hayatınızda değiştirebileceklerinizi değiştirin ve geri kalanları kendi haline bırakın.
30) Ve bugün sahip olduğunuz bir şey için şükredin.
1) Ağaç dikin, yabani otları yolun, bırakın elleriniz toprakla buluşsun.
2) Gülmek için, size eşlik edecek birilerinin olmasını beklemeyin.
3) Bahçenizde, balkonunuzun uygun bir köşesinde domates, biber, maydanoz yetiştirin. Az bile olsa tohumunu elinizle ektiğiniz bir sebzeyi yemek çok tatlı gelecektir.
4) Sabredin, istediklerinizin gerçekleşmesi için belirlenmiş doğru bir zamanı vardır.
5) Bir şeyler üretin. Resim yapın, yazı yazın, atkı ya da kazak örün.
6) Yavaşlayın ve anın keyfini çıkartın.
7) Uzun zamandır kin beslediğiniz birisini affedin.
8) Bir çocuğu veya bebeği sevin. Onlardan pozitif bir enerjinin size geçtiğini görecektir.
9) Çocukları üzecek ve incitecek bir şey yapmaktan sakının.
10) Çocukluğunuzda okuduğunuz masal kitapları sakladığınız yerden çıkarın ve tekrar okuyun.
11) Bir işi bitirmek için kendinize yeterli süre tanıyın.
12) Başarılarınızı ve başarısızlıklarınızı şansa bağlamayın.
13) Bir hayvanı sevin ya da yapabiliyorsanız ona sarılın.
14) Gün doğumu ve gün batımının ihtişamını hissedin.
15) Geçmişin geride kaldığını ve geleceğin belki de hiç gelmeyeceğini hatırlayın.
16) Kusurlu yanlarınızı sevmek zorunda değilsiniz ama en azından onları kabul edebilirsiniz.
17) Karıncaların evlerini inşa edişlerini ve kendi ağırlılarının 10 katı yiyecek taşıyışlarını izleyin.
18) Ara sıra içinizdeki çocuğun yaramazlık yapmasına izin verin.
19) Başarı bir süreçtir, bir varış noktası değildir. Bunu hep hatırlayın.
20) Evinizde çiçek besleyin.
21) Cebinizde veya çantanızda şeker taşıyın. Arkadaşlarınıza veya karşılaştığınız çocuklara bunlardan verebilirsiniz.
22) İşlerinizi ertelemeyin. Böylece geriye dönüp hataları düzeltmek için yeterli zamanınız olur.
23) Uzun zamandır aramadığınız bir arkadaşınız varsa hemen şimdi onu arayın.
24) Uzun zamandır rafta okunmayı bekleyen kitabınızı alın ve okumaya başlayın.
25) Ara sıra nostaljik takılın. Çocuk parkına gidip salıncağa binin, elma şekeri veya pamuk şekeri yiyin. İp atlayın, ya da misket oynayın.
26) Yeni bir dil öğrenin.
27) Rutinlerinizin dışında çıkın. Her zaman kullandığınız yoldan farklı bir yol keşfedin, mobilyalarınızın yerini değiştirir. Farklı bir yerden alış-veriş yapın. Yani bir şeyi farklı yapın.
28) Birisine yardım elini uzatın.
29) Hayatınızda değiştirebileceklerinizi değiştirin ve geri kalanları kendi haline bırakın.
30) Ve bugün sahip olduğunuz bir şey için şükredin.
23 Eylül 2012 Pazar
Eğer ciddi bir ilişkiniz varsa sahip çıkın, en ufak bir şey de tartışmayın. Ne bileyim, mesela durduk yere gülümseyin ona. Her kavganızda çekip gidecekmiş gibi davranmayın. Çünkü artık insanlar çok farklı. Kolay kolay adam gibi birini bulamıyorsunuz. Çoğu erkek çok karektersiz, çoğu kız çok basit. İnsanlar sevmenin ne demek olduğunu unutmuş. Duygularla oynamak ise en kolay oyun. Sizi seven birini kolay kolay bulamıyorsunuz, bulsanız da sevemiyorsunuz. İlişkiniz hâlâ devam ediyorsa elini tutan kişiyi bırakmayın. Başkalarının aranıza girmesine izin vermeyin, izin verince yalnız kalıyorsunuz, bomboş kalıyorsunuz.
Çünkü çoğu insan sevmeyi unutmuş.
Çünkü çoğu insan sevmeyi unutmuş.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)