Bu Blogda Ara
17 Temmuz 2013 Çarşamba
Insanoğlu acayip bir yaratık....
Ilginç dir ama hepimizde eş bir alışkanlık var. hangi burçdan olursan ol, din, dil renk, cinsiyet hiç fark etmez. hepimiz de var bu: alışkanlık!
Bir şeyin veya bir kişinin varlığına alışırız. önce hiç önemsemediğimiz. Yokluğu bizi hiç ırgalamayan sonrasında varlığına alıştığımız.
örneğin, kafeste beslediğiniz bir kuş. gün be gün onun varlığına alışırsın. Eve ilk geldiğinde gözün kafese gider. Birgün onu ölmüş vaziyette bulduğunuzda üzülürsünüz. Çünkü seviyorum sandığınız çoğu şey aslında safi alışkanlıktır.
Yada bir vazo yada çerçeve... Evinizin bir köşesine koyduğunuz bir dekorasyon. Her toz aldığınızda onu yerinden kaldırıp aynı yerine koyduğunuz. ve sonrasında kırıldığında tam oracıkta bir boşluk bırakan.
Yada hiç tanımadığınız bir insan. Birden her gün onunla karşılaşır onunla iki sohbet ettiğinizde.... ve birgün görmediğinizde onun yokluğunu his edersin. Özlemek yada alışmak. hem çok aynı hem çok ayrı...
alışkanlık sayesinde yukarıda saydığım herşeyin yokluğuna da alışırız.
daha evvelden "onsuz asla" dediğimiz her şeyin, varoluşuna alıştığımız gibi, yokluğuna da alışırız.
Hiçkimse ve hiçbirşey vazgeçilmez değildir!
Ben alıştığım her şeyi seve seve siktir ediyorum artık :)
30 Nisan 2013 Salı
28 Nisan 2013 Pazar
hem Geçen şeyler hem Kaçan şeyler vardır.
Zamanında yetişilecek bir randevu ise aşk: otobüs.
Hüzünlüyken, kimselere çaktırmamak için aranılan bir bahane ile saklanmalıysa ağlamak. gözüne toz.
Çok sevilmişse: insan.
Fazla hayal kurulmuşsa...: hayatın tadı...
Korkulu anlarında sarılıp, "yanında ben varım" diyen biri: geç kalan dost
sonra iş işten geçtikten sonra gelen pişmanlıklar: kaçan fırsat
sonra uykusu insanın...
Kaçar.
Kaçar.
ve içi acır bazen insanın
ama kolay kolay Geçmez......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)