Bu Blogda Ara

12 Ağustos 2013 Pazartesi




BİR GÜN DÖNECEKSİN

Bir gün döneceksin
Yüzlerimiz eskimiş olacak
Tazeliğini yitirmiş hatıralarda buluşacağız
Bir eski şarkıdan başka dostumuz olmayacak
Geçmiş zamanlarda arayacağız bütün güzellikleri
Ne sen eski sen
Ne ben eski ben
Susacağız kabullenip yenilgimizi

Bir gün döneceksin
Sokaklarda caddelerde bambaşka vitrinler
Bıraktığın terzinin
Saçlarını tarattığın berberin adresi değişmiş
Hiç bir şey yerinde değil
Aklın karmakarışık
Pastahanelerde postahanelerde yeni yüzler
Senin kaşların çatık
Boşuna arayacaksın izlerimizi

Bir gün döneceksin
Yaşanmamış saatleri bulacaksın baş ucunda
Unutulmuş geceleri yatağında
Vazgeçilmiş buluşmaları köşe başında
Acele konuşmalar
Telefonun diğer ucunda
Ah, bu ertelenmiş kavuşmalar
Ah, bu yarım kalmış romanlar
Ah, bu hazin hikayeler
Deyip içleneceksin
Adı bilinmeyen yıldızlardan soracaksın düşlerimizi

Bir gün döneceksin
Ve düşüneceksin
Hangi omuzlara yaslandığını
Hangi hoyrat kollarda yaşlandığını
Ve kendini hangi rüzgarlara bıraktığını
Binlerce soru çarpacak beynine
İlk kez duyguların sorgulayacak mantığını
Öpüştüğüm gelecek aklına, seviştiğim
Değiştiğim başka sevdalarda
Kapımı kırmak gelecek içinden
Bu şehri yakmak
Parçalamak bütün kaybettiklerini
Gel gör ki
İçinden bir ses haykıracak sana
Artık çok geciktiğini

AHMET SELÇUK İLKAN 














29 Temmuz 2013 Pazartesi







Hz. Aişe (r.a.) buyurdular ki; "O'nunla başbaşa yemek yerken Efendimiz (s.a.v.) kendi eliyle ağızıma lokma tutardı. Ben bardağın neresinden su içersem O'da oradan içerdi...

"Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek.. Nede pahalı bir pırlanta demek...
Sevgi; bir bardağın kenarında, aynı noktada iki dudak izi. Bir lokmada iki mutlu insan demek...

17 Temmuz 2013 Çarşamba





Bir insanın önce sesini, sonra yüzünü, en son giysisini unutursunuz. Kokusunu ise aradan ne kadar süre geçerse geçsin unutmazsınız.









Sana öyle sözler sarf ederim ki 
gözlerimden akan her damla yaş için pişman olursun ...
Sana öyle zamanlar anlatırım ki 
değerini bilmediğin anları hatırlar , özlemiyle tutuşursun ...
Sana öyle gerçek olurum ki 
hayatın boyunca keşkelere mahkum olursun ... 
Ama !!
......Sana KIYAMADIĞIM için öyle bir susarım ki 
her susuşumda bin defa kahrolursun...















Ben çok iyi bir sihirbazım
" iyi ki varsın " dediğim herkesi
kaybedebiliyorum !!!







Sen benim hüzün yanımsın... Güneşin vurmadığı gölgede kalan yanım. Kimselerin bilmediği kendime sakladığım. En çok ayazda kalmış olup da rüzgara savuramadığım, alıp alıp defalarca sineme sardığım yanımsın. En çok kanayan yarama sarmaya çalıştığımsın. Sardıkça kanayan kanadıkça sardığımsın… 

Sen benim hüzün yanımsın.. Her doğan günle bir kez daha ümidimi yıkan tarafımsın. “Olmadı olmayacak” dedirten hain düşmanımsın. “Ah çıksa gelse şimdi…” diyecek kadar kendimi kaptırdığım saflığımsın. “Çıksa ve gelse, alsa ve götürse…” diye çırpan kanadımsın. Ve her defasında kendime kırk kez söyleyip kırk kez yanıldığımsın. 

Sen benim hüzün yanımsın.. Söküp atamadığım umut çiçeklerini gömdüğüm toprağımsın. Bahar gelir yeşerir diye yağmur, çamur, kar kış demeden suladığımsın. Olur da bir gün açarsın diye beklediğim sevdamsın. Sevda çiçekleri açar mı bilinmez ama umuduna umudumu bağladığımsın.

Sen benim hüzün yanımsın... Dar vakitte bulup tez zamandaki kaybımsın. “Ne olur kal benimle” dedirtecek kadar yalvardığımsın. “Sensiz hayatı istemiyorum” diyecek kadar uçurumdan kendimi attığımsın. Geceyle gündüzümü, yanlışla doğrumu karıştıran tarafımsın. Sahi sen benim soldan soldan vuran yanımsın.

Sen benim hüzün yanımsın.. Sensizken anlamını yitirdiğim hayatımsın. Bütün kelimelerime yüklediğim anlamsın. “Sen” diye başlayıp da bitiremediğim üç noktamsın. “Sen, sen ille de sen” diye durup durup nefes aldığımsın. “Sen varsan ben varım” dedirtecek kadar kendimi hiçe saydığımsın. Kaderi kaderime yazılsın diye her gün Yaratıcıya yalvardığımsın. Aklımda, yüreğimde ve duamda olansın.

Sen benim hüzün yanımsın.. Bakışına hasret kaldığım, sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazsımsın. Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam, hayalim en çok da ağlayan, en çok da ağlatan yanımsın…
Sen tarifi imkansız aşkımsın. Cansın… Candasın… Canımdan öte canımsın..!!



ALINTI






GİTMEM DİYENLERE SESLENİYORUM;
"HERKES GİDER BİRGÜN, YA ÖLEREK YA DA ÖLDÜREREK"
AMA MUTLAKA GİDER ..!





Sevdiklerin seni terkedip giderken, cepleri senin uykularınla doludur...











Insanoğlu acayip bir yaratık....

Ilginç dir ama hepimizde eş bir alışkanlık var. hangi burçdan olursan ol, din, dil renk, cinsiyet hiç fark etmez. hepimiz de var bu: alışkanlık!

Bir şeyin veya bir kişinin varlığına alışırız. önce hiç önemsemediğimiz. Yokluğu bizi hiç ırgalamayan sonrasında varlığına alıştığımız.
örneğin, kafeste beslediğiniz bir kuş. gün be gün onun varlığına alışırsın. Eve ilk geldiğinde gözün kafese gider. Birgün onu ölmüş vaziyette bulduğunuzda üzülürsünüz. Çünkü seviyorum sandığınız çoğu şey aslında safi alışkanlıktır.
Yada bir vazo yada çerçeve... Evinizin bir köşesine koyduğunuz bir dekorasyon. Her toz aldığınızda onu yerinden kaldırıp aynı yerine koyduğunuz. ve sonrasında kırıldığında tam oracıkta bir boşluk bırakan.
Yada hiç tanımadığınız bir insan. Birden her gün onunla karşılaşır onunla iki sohbet ettiğinizde.... ve birgün görmediğinizde onun yokluğunu his edersin. Özlemek yada alışmak. hem çok aynı hem çok ayrı...

alışkanlık sayesinde yukarıda saydığım herşeyin yokluğuna da alışırız.
daha evvelden "onsuz asla" dediğimiz her şeyin, varoluşuna alıştığımız gibi, yokluğuna da alışırız.

Hiçkimse ve hiçbirşey vazgeçilmez değildir!

Ben alıştığım her şeyi seve seve siktir ediyorum artık :)







30 Nisan 2013 Salı






İnsan olarak doğmuş ama insanlıktan uzak kalanlardan, herkesin hakkında yalan yanlış konuşanlardan sıkıldım ve yoruldum..
LÜTFEN...biraz Ötede OYNAR MISINIZ .....?








Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır...
Bir insan başkasının acısını duyabiliyorsa İNSANDIR...!










"...artık bana düşen, güzelce sabretmek.." (Hz.Yâkûb)











Bana "Şah damarımdan yakın olana" duamdır.
"Beni ona helal-i hoş eylesin"



28 Nisan 2013 Pazar





hem Geçen şeyler hem Kaçan şeyler vardır. 


Zamanında yetişilecek bir randevu ise aşk: otobüs.
Hüzünlüyken, kimselere çaktırmamak için aranılan bir bahane ile saklanmalıysa ağlamak. gözüne toz.
Çok sevilmişse: insan.
Fazla hayal kurulmuşsa...: hayatın tadı...
Korkulu anlarında sarılıp, "yanında ben varım" diyen biri: geç kalan dost
sonra i
ş işten geçtikten sonra gelen pişmanlıklar: kaçan fırsat
sonra uykusu insanın...

Kaçar. 



ve içi acır bazen insanın 

ama kolay kolay Geçmez......








18 Nisan 2013 Perşembe

Dost-luk luk luk luk luk




Sokrates bir ev yaptırmış nasılsa,
Eş dost başlamış kusur bulmaya.
Kimi içini beğenmemiş,
Kızmayın ama,demiş
Şanınıza lâyık değil odaları.
Kimi cephesine çatmış,
Karşıdan görünüş berbatmış.
Hepsine göre de çok darmış bu ev.
Kim sığarmış bu kulübeye?
Koca filozof: Ah demiş, keşke bu evin alabileceği kadar
Gerçek dostum olsa!
Sokrates' in sözü yerinde,
Bir ev dolusu gerçek dost nerede?
Sözde herkes dost, ama gel de inan.
Dosttan bol şey de yok dünyada,
Dosttan az şey de.!

* La Fontaine - Dostluk





7 Nisan 2013 Pazar



Yaşadığı Yeri Terk Etme Arzusundaki İnsan 
 Mutsuz Bir İnsandır.



Ne zaman mutlu olmaya kalksam otur diyor yanlızlığım , otur.



sadece ① dakika



Biliyor musunuz, bir dakika, hatta bir saniyede verilen veya verilemeyen bir karar, bir tereddüt anı, insanın hayatı üzerinde ne uçsuz bucaksız neticeler doğurabiliyor.




2 Nisan 2013 Salı

yalnız kadın











Kadının gözlerinden tüm acısı okunur aslında... Başlangıçlara ürkek, yaklaşımlara sert bakar. Ne aşk diye bir şey duymak ister, ne de duyurmak ister ne kadar yalnız olduğunu... 
Aslında hiçbir kadın sevgiye tövbe etmez, edemez... Ruhu sevgisizlikten kurusa da sevgiye muhtacım diyemez... Korkar ve çekinir, çünkü bir aşk ne kadar güzelleştirsede yüzünü , yine aynı aşk zindan edebilir kadına yeryüzünü...
Hiç bir kadına yalnızlık yakışmaz, ama eğer bir kadın yalnızsa, ya yüreğinde dumanı tüten bir sevdiği, yada canından çok sevdiklerine ömrünü adadığı bir fedakarlığı vardır...









Umut insanı uyandıran bir rüyadır.



19 Mart 2013 Salı





Yanında olmuyorsa uyanışım ha uyanmışım ha uyanmamışım...

iyi geceler..






not:
Kusura bakma ama yakışmıyoruz,

 birbirimizden başkasına.








“Çok şeyi var şimdi insanın, 
ama mutluluğu azaldı.”

-Dostoyevski-






18 Mart 2013 Pazartesi








Güveniyordum oysa ben sevgimize…

vapur iskelesi, ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar..


sunay akın

17 Mart 2013 Pazar



“İyi Geçinmek 
İki Kişinin 
Kusursuz Olmasıyla Değil, 
Birbirlerinin 
Kusurlarını 
Hoş Görmesiyle 
Olur”





MADEM IYISIN



Anladık iyisin, 


Ama neye yarıyor iyiliğin.? 
Seni kimse satın alamaz, 
Eve düşen yıldırım da 
Satın alınmaz 
Anladık dediğin dedik, 
Ama dediğin ne? 
Doğrusun, söylersin düşündüğünü, 


Ama düşündüğün ne? 


Yüreklisin, 

Kime karşı? 

Akıllısın, 

Yararı kime? 

Gözetmezsin kendi çıkarını, 
Peki gözettiğin kimin ki? 
Dostluğuna diyecek yok ya, 
Dostların kimler? 
Şimdi bizi iyi dinle: 
Düşmanımızsın sen bizim 
Dikeceğiz seni bir duvarın dibine 
Ama madem bir sürü iyi yönün var 
Dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine 
İyi tüfeklerden çıkan 
İyi kurşunlarla vuracağız seni 
Sonra da gömeceğiz 
İyi bir kürekle 
İyi bir toprağa.

Bertolt Brecht



































15 Mart 2013 Cuma


Acı, içini yakan bir ateşse eğer ve bir türlü söndüremiyorsan onu, 
bare onunla ısınmayı öğren...



ALLAHIM sana binlerce kez şükürler olsun 
sen bugünlerimizi aratma 
kimseye muhtaç etme 
Hayırlı cumalar dilerim.





14 Mart 2013 Perşembe



”BELKİ BANA: 'ALDANMIŞ OLMAK BÜYÜK BİR DERTTİR' DİYECEKSİNİZ; TERSİNE 'ALDANMAMIŞ OLMAK PEK BÜYÜK BİR DERTTİR' DEYİNİZ.

İNSANLARIN MUTLULUĞUNU NESNELERİN KENDİNDEN İBARET SANMAK, ÇILGINLIĞI AŞIRIYA VARDIRMAKTIR. BİZİ YALNIZ KANAATLER MUTLU EDER.

DÜNYADA HER ŞEY O KADAR KARANLIK VE DEĞİŞKENDİR Kİ, HİÇBİR ŞEYİ KESİN OLARAK BİLMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR. YA DA, BİR ŞEY BİLMEK MÜMKÜN OLSA BİLE BU, HEMEN HEMEN HER ZAMAN HAYATTA MUTLU OLMAK PAHASINA ELDE EDİLİR”


Deliliğe Övgü / Erasmus (bölüm 45 syf 110)






















Sonra sen çıktın karşıma ve içimden dedim ki ALLAH yapılan iyiliklerin mükafatını bazen cennete bırakmıyor..






Bir kadın sevdiği adamın yüzünü , 
bir denizcinin açık denizi bildiği kadar 
iyi bilir.










çok sev





Bana göre, bir insanı tanımanın yolu, onu çok sevmektir. 
eğer uzaklaşıyorsa senden hiç üzülme, çünkü o sevmeyi bilmediği için, kendine yabancı olan bu duyguya kendince böyle cevap verir.....
dokunma,,,
ya içindeki melekle el sıkışacak,,,
ya şeytanıyla buluşacaktır..




12 Mart 2013 Salı


Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus'un arzusunun, insanların kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. 
"Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır."



5 Mart 2013 Salı



Ve Aşk;
Her zorluğun O'ndan (c.c) geldiğinin bilincinde olup
Sabrına sükûtu giydirebilmekti.













3 Mart 2013 Pazar

Bugün hep piçtir ....





facebook_smiley_cry
İnsan bugününü geleceğin savaş alanı haline getiriyor, harap olmuş bu zemin, geleceğin evini nasıl kaldıracak ? 
smeilis





mantığa aykırı görünen aşkın hikayesi





Aşk da tek tarafın haklı olduğu için, daha mutlu olanı hiç görmedim. 
Buna rağmen hep bir savaş içindedir birliktelikler. 

Yorulmadan tükenmeden... sanki savaşma sanatı sanırlar aşkı.

işin paradoks hali de: bunun sonucunda bir taraf kazandığında, aslında iki taraf da kaybetmiş oluyor. 


Biraz beynini çalıştırsa insanoğlu "birliktelik" içerisindeki gizli şifreyi çözer!








Eğer egonu yenersen savaşlar son bulacak.


Hayatıma  ve hayatına hoş geldin.
Aşka ve aşkımıza hoş geldin.
Ruhuna ve ruhuma hoş geldin.
Kendine ve Bize.....
ve sonsuzluğa hoş geldin.






dip not: 
mutlu etmek 
çoğu zaman 
mutlu olmaktan 
daha verimlidir







ilerde vicdanının sancısı kepaze eder insanı
"vicdan hani nerde?" diyenlere, yüreğinizin kıblesi diyorum. 













eğer kendini zengin 
hissetmek istiyorsan, 
parayla satın 
alınamayan tüm 
sahip olduklarını say.


2 Mart 2013 Cumartesi



dikkat edin genelde çok özlediğiniz
kişi hep en ________________ dir!



ulan bak gör, sende beni çok özleyeceksin.. Bir daha böyle sevmeyecekler seni.








Şeytan diyor ki, git üstüne çimento dök başka kimse sevmesin.




Sen ona değer verirsin , 
sırt olur, omuz olursun... / 
o ise sana sırtını döner.. ! 


Peki ya yalnız kalan kim olur...??? 


Kalabalıklar içinde yapa yalnız kalmak diye birşey var...











“Tek bir kişinin yokluğu, çevrendeki tüm çokluğu hiç yapar.”

*Adele






Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri hayat,
aşk ve evlilik uzerine konuşurken şunlari söylüyor:

İçimizde iki kurt var ve bunların arasinda da korkunç bir savaş...

Kurtlardan biri;
korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, pişmanlığı açgozlülüğü, kibiri, kendine acımayı, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, ustünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor.

Diğeri ise;
zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, comertliği, dinginligi, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor...

Gençlerden biri:
"Hangi kurt Kazanacak?" diye soruyor...
Yaşlı adam kısaca cevap veriyor: " Beslediğiniz ''







bu günlerde.......

fiziksel ve zihinsel olarak çok iyi olduğum söylenemez. Ama kendimi ayakta tutmaya v
e dibe vurmama izin vermemeye çalışıyorum.

Ameliyat sonrası bir gün.


 Ben 5 yıldır kendimi ona endekslemiş biri olarak ve her meslek ve fiziksel rahatsızlıklarında ona destek olmaya gayret gösteriyorum. Onun için her zaman varım ve arkasındayım. Ona iyi gelmek için elimde olan imkanlar dahilinde birşeyler uğraşıyorum.

Sık sık hasta olmam mızmız hiç olmam.
Ufak bir ameliyat sonrası gücümün son demlerine ulaştım ve minimum enerjiyle gerçekten ondan biraz destek ve ilgi istedim.

Ama yine onun kendine ne kadar önemli olduğunu anladım.

Yanıma geldi ve huysuzdu ve onun negatif enerjisi ile başladı sohbetimiz . ( işleri gerçekten çok yoğun ve sinir bozucu ona diyecek lafım yok, ve hatta anlayışla karşılıyorum her zaman) ama bugün???

Duymak istediklerim belkide sadece 
şuydu: 
 "nasılsın" ?
yada 
"iyileştin mi biraz". ?

Kulaklarımın sadece duydukları ise: onun endişeleri, onun stresi, onun keder ve sıkıntılarıydı. Ve...?!
ve benim rahatsız eden dırdırım.

Normal zamanlarda ona gerçekten anlayışla yaklaşıp ona her
şeyin iyi olacağına dair söz verebiliyordum.  Ancak şimdi kendim asgari güce ulaşmıştım ve ondan istisna güç bekledim.

Tabiiki buna hakkim yoktu ve evi terk etti. bıraktı gitti. O zamandan beri ondan bişey duymadım.

Onun ne kadar bencil olabileceği, benim için sürpriz olmadığını itiraf etmeliyim, ama böyle bir zamanda bu deneyim beni bir hayli üzdüğü de bir ger
çek; Benim ona çok ihtiyacım olan bir dönemde onun için yine bir hiçtim.

Annem ve ablam çok uzakta idiler, babamı kaybettim. 
Iki elle ona sarılmak, belkide bundan sebepti.
Belkide onu enteresan yapan sadece benim ona olan ilgim ve sevgimdi. 
Konuya duygusal değilde matematiksel yaklaştığımda: 
o eksi sevgim eşittir herkes 

bknz  sevgilim - sevgim = herkes

(sözde) erkek arkadaşım tarafından ihtiyacım olduğunda, yalnız bırakıldığımı hissediyorum.

Tek bir dile
ğim var: 
En çok ihtiyacı olduğu bir anda, 
en çok samimi bulduğundan aynı tecrübeyi oda yaşasın.

Bencil insanların cezasını Allah veriyor aslında, 
onun için tövbe ben dileğimden vaz geçtim. 
Allahından bulsunlar!



28 Şubat 2013 Perşembe



beni istediğim şeyden vazgeçirmek zordur... Kafama koyduğum şeyden "Zor", 
yüreğime koyduğum şeyden "Hiç" vazgeçmem!

:( 



sevgim aynı  uykuya benzedi.


Beklemekle gelmedi, 
gelince karşı koyamadım.
Erken uyanınca mutsuz oldum, 
çok uyuyunca da sersemleştim   -.-




Sadece hayal kurabiliyordum. Ona bile artık gücüm yetmiyor :(

Başımı yastığın neresine koysam, değişen bir 'sen' yok !
























******** ruh sağlığı yerinde olan biri, ne kendine ne de yaşadığı ortamdaki insanlara zarar verici bir eylemde bulunur



Bir erkeğin sizi ölene dek sevmesini istiyorsanız, seni seviyorum dediği an sıkın kafasına, gebersin.

Böylece olay mantıken doğru olur. 

















Yalnızlığımızı anlatıyoruz güvenip birilerine. belki yoldaş olurlar diye,

bir bakıyoruz, yalnızlığımızı zehir etmiş sunuyorlar bize,

haydi bu sefer derdine derman mı bulacaksın, yoksa sunulan vefasızlıkla mi uğraşacaksın bilemiyorsun....

işte derler ki büyükler: böyle böyle büyüyeceksin, tecrübe edineceksin, kendini koruyacaksın, kime sırtını yaslayacağını iyi seçiceksin.....


Eeee iyi de, 
böyle büyünmüyor ki...
olsa olsa azalıyor insan... kalıyor kendi kendine..











vuranlar en kardeş, en dost, en sevgili bildiklerinden en medet umdukları anda vururlsun!