Bu Blogda Ara

2 Şubat 2013 Cumartesi



Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsan, ona hayallerini sor...!

~William James~





Yıkılan Hayaller, Yeni Ümitlere Hayat Verir


Bazen hayatı ve hayatın getirilerini kabul etmek zordur. Biten aşklar, ağlatır. Ölüm sorgulatır. Varılamayan hedefler, içimizi sızlatır. Çünkü hepsinin ardında yıkılan hayallerimiz, kaybolan umutlarımız vardır.
Yıkılan hayaller hayatımızın geri kalan kısmının anlamsız ve ümitsizliklerle dolu olduğuna işaret ettiğinde, hareketsiz kalırız. Geçmişimizle olan bağımız bugünümüz ve yarınımızdan daha kuvvetli olduğunda, yıkılanın sadece hayallerimiz değil aynı zamanda hayatımızın da olduğunu sanırız.
Oysa, yıkılan hayaller, hayal kurabilme gücümüzün sona erdiğine, yaratıcılığımızın ve hayat enerjimizin dibe vurduğuna işaret eder. Yeni ümitlerin yeşermesine, hayal gücümüzün daha da derinleşmesine yıkılan hayaller hayat verir. İşte hayat ve hayatın içinde dolanan bizler, bu kontrastların varlığında güçlenerek gelişiriz.
Hayalleriniz yıkıldığında bir kaybınız olduğuna inanırsanız,
Kaybettiğinizin yerini doldurabilecek bir umut ışığı bulamazsanız,
Düşünceleriniz karanlık sularda ilerlemeniz için çalışıyor demektir.
Yeni hayaller, ümid edebilmeye başladığımızda hayat bulur.
Yeniden ümit ışığı bulabilmek için 3 şeye ihtiyacınız var.
Bir. Hayat kapkaranlık, gelecek ümitsiz gözüktüğünde, düşündükleriniz ve hissettiklerinizin sadece “o an’a ait olduğunu farkederek, o an’ın geçici olduğunu kendinize hatırlatmak”
İki. Başlangıçta bu hatırlatmalarınızın bir işe yaramadığını düşünsenizde, kendinize bu durumu hatırlatmaya devam etmek.
Üç. Neyi kaybettiğinizi değil, hayatınızın ne gibi pozitif yeniliklere gebe olabileceği konusunda her gün bir fikir geliştirmek. Zihniniz geliştirdiğiniz fikirlerin ve hayallerin muhtemel olamayacağı konusunda ısrar etse de, bu hayalleri geliştirmekte ısrarcı olmak.
Her hayal yıkılması gerektiği için yıkılır.
Her olan olması gerektiği için olur.
Her durum hayatın farklı katmanlarını deneyimlememize neden olur.
Yeni ümitlere yelken açabilmenin heyecanı, eski hayallerin hüznüyle debelenmekten daha güzeldir. Aradaki farkı anlamak için, yeni hayallere dalmayı denemek gerekir.
İş yaşamından keyif alanlar, hayallerini canlı, heyecanlarını ümitlerinden alanlardır.

Yazan : Fatmanur Erdogan





Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum.
Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler...

Cemal Süreya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder