Bu Blogda Ara

22 Ocak 2012 Pazar

‎Sen, Sende Var mısın? Bende Kaldığın Kadar.??


ahhh kendimi bildim bileli sevmekten yanayım. nefret hissi bana çok itici gelir. onun için hep sevgiyle, sevgi dolu olmayı tercih ederim. ama bazen  şu nalet olası sevgi (demiyecegim!) insanın canını öyle yakıyor ki. öyle annemden emdiğim sütü burnumdan getiriyor ki. en çok insanın sevdiği incitebilir ya insanı, onun için insanlar sevmekten korkar olmuş. nefret etme hissi daha cazip geliyor, çünkü nefret can yakmaz, en fazla tatmin eder insanları. 

ben sevdiğimdeki aynı bendeki sevgiyi arayıp aynı merhamet ve 
şevkati bulamadığımda çok üzülüyorum, çok kırılıyorum. halbuki hepimizin şu 3 günlük ömürde, beklediğimiz tek şey avuç içi kadar mutluluk.

bazen neden mutlu olamıyorum diye saatlerce düşünüp muhasebesini yapıyorum. yanlış insan mi, yanlış zaman mi yoksa belkide ben mi yanlışım? bunları tartıp biçtiğimde yeni kararlar alıyorum, değişiyorum daha anlayışlı daha beklentisiz bir insan oluyorum. sırf karşımdakini mutlu edebilmek için (bilmiyorum belkide yanımda kalması için) hayallerimi git gide en ufak boyuta çeviriyorum, ta ki hayallerim tamamen yok olana kadar.
ne karşımdakini mutlu edebildim, ne mutlu olabildim, nede hayalimi zerre kadar gerçekleştirebildim. 

sabrediyorum yığmıyorum ama elimden git gide düzelmeyi istedikçe birşeylerin yok olması bana çok dokunuyor. özellikle hayallerime kimse dokunmasaydı. onlar benim yürüdüğüm yolun ışığıydı.

Rabbim beni yıllardır yalnızlıkla sınıyor. karşıma sevdiğim insanı  yıllar sonra çıkarmasına rağmen, beraberlik içerisindeki yalnızlıkla sınadı. umarım Rabbim benim bu hallerimi izlemekten bıkmıştır, ve en kısa zamanda dualarımın karşılığını verecektir. çünkü ben en acılı  anlarımda bile asla isyan etmedim, duamı eksiltmedim ve yaradana olan güvenimi asla! yitirmedim....

inadına sevmekten vaz geçmeyeceğim. nefret edenlere inat! sevmenin hakkını adam gibi veremeyenlere ahdim olsun